Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Az Sonra

Çünkü Anlatıcı

Öykü, ilk ve eski adıyla hikâye Türk edebiyatında, evrensel örneklerine nazaran öncü bir tür oldu. Nedeni çok açık bu özel coşkunun: Sözlü geleneklerine hala bağlı olan Türkçe kültür, yazılı kültürde sosyo-kültürel dinamiklerle yeterince temas kuramadığından, öykü edebiyatımız hem gelenekçi hem de modern örnekleri içinde barındırıyor. Öykü, aslen, geleneksel olan ve adına hikâye denen biçimle modern olan ve adına öykü denen türlerin üst adı. Roman ve şiir gibi diğer modern evrensel edebiyat türlerine oranla Öykü, genellikle dillere, geleneklere ve kültürlere göre daha çok farklılık gözeten bir anlatı türü. Bu yüzden Türkçe topraklarında kendine özgü heterojen üretim ve yaratım imkanlarını kullandı bu tür. Dünya edebiyatı insanı; bilimden ve siyasetten çok önce keşfetti. Romanın kentsoylu kurumuna karşı öykü daha ayrıntıya, haneye, kişiye, ruha odakladı kalemini dünya edebiyatında. Tek başına öyküde yapıt yaşamını kuran yazarlar olabildiği gibi romancılığıyla yarışan öykücülükler
En son yayınlar

Anlatıcı 006 çıktı

 Anlatıcı 006 Salt öykü dergisi ANLATICI'nın altıncı sayısı çıktı. Bu sayıda 15 öyküsüyle yer alan yazarlar şunlar: Bir Şairin Sesi HALİL CİBRAN / Matruşka EREN EKİN ERCAN / Anımsamalar BARAN DOĞU / Fırtına EMİNE EBRU / İmleyen Nağmeler NEZAKET ALTINTAŞ / Octopenis EDİP KALAV / Kendimden Saklamışım MELEK ŞAHİN KAYAŞ / Piyangocu BÜLENT GÜLDAL / Görünen Kol ÖZLEM TÜM / Seni Böylesine Severken SEMA DEMİRTAŞ ELBEY / Masallar ve Rüyalar VİLDAN CEYHAN / Halil Cibran ve Ben HALİL GÖKHAN / 31 Aralık ÖZLEM GÜZELHARCAN / Var DİDEM ELİF / Ihlamur Dalında Bir Minör Gam BERİL EREM  Anlatıcı 006'yı ve önceki tüm sayıların tüm elektronik kitap (e-kitap) satış platformlarından edinebilirsiniz. Basılı olarak edinmek isteyenler için özel olarak üretilen sınırlı sayıda nüshaya ulaşmak için abone olmalısınız:

Anlatıcı 006'da HALİL CİBRAN

  Halil Cibran'ı tanımayanımız yoktur.  Meselden nesir şiire, şiirden öyküne kadar dünya edebiyatına kıpkısa ömründe ve okyanusötesi  savrulmalarına rağmen kazandırdıklarının pahası ölçülemez.  Son yıllarda dünyada esen Cibran fırtınası -ve de bardağın dolu kısmını görmek istediğimiz ülkemizde- onun edebi değerlerinin ne kadar yüksek nitelikler taşıdığını da kanıtlar. Aynı zamanda Halil Cibran Bütün Eserleri yayıncısı olan Kafekültür'ün yayımladığı sadece öykü dergimiz ANLATICI da 006ncı sayısında (Şubat 2021) bu önemli dünya yazarını konuk edecek. Hem de son yıllarda yazar kapaklı, boyalı çoksatarlı çokünlülü arabesk kültür dergilerinin nedense el atmadıkları bir girişim olarak: Kapaktan Halil Cibran öyküleri, meselleri,nesirşiirleri bu sayımızda öykü dünyamıza konuk olacak. Buradan hareketle 31 Ocak 2021'e kadar tüm öykücüleri(mizi) Halil Cibran anlatı sanatı türlerine dönük olan yayımlanmamış eserlerini Anlatıcı'ya göndermelerini öneriyoruz. iletisim@kafekultur.com Ş

Genç Anlatıcıdan Büyüklere Hayat Dersi

ÇİĞDEM ÇİMEN Dilara Yaprakgül, ile henüz yeni tanıştık. Çok daha doğrusu öykülerini büyük bir beğeni ile okudum. Kendisi beni tanımıyor. Bunun hiçbir önemi yok. Onun kalemi çok güçlü. Sanki okumuyordum. O karşımdaydı. Büyüleyici dili ile durmadan anlatıyordu. Öyküsünü okurken satırlar arasında kendime dair izler buldum. Sihirli kelimeler cesaret verdi. Gelecekte neler yapmak istediğimi düşündüm. İçimdeki umut solmamak üzere bir kez daha yeşerdi. Dilara’nın hayata karşı duruşu insanı öykünün içine çekiyor. Onun en çaresiz anında yeniden doğuşunu, hepimiz için büyük bir ders olarak gördüm. Umutsuzluğu azmi ve çalışkanlığı ile ne güzel bertaraf etmiş. Zaten kendi ayakları üzerinde duran, hayatın günlük koşturması içerisinde düşlerine sırtını dönmeyen, kendini geliştirmeyi amaçlayan benliği kolay kolay kaybetmez. Dilara, kariyerinde yükselmeyi beklerken pandemiden dolayı işinden ayrılmak zorunda kalıyor. Baştan durum böyle anlaşılıyor. Ama işin gerçek yüzü şu ki; işveren kendisinden işi bı

Edebiyatla Sosyal ve Kültürel Mesafe SONA ERDİ

Müjde Edebiyatla Sosyal ve Kültürel Mesafe SONA ERDİ: Çünkü ANLATICI Yeni Sayı çıktı... 004 Bu sayıda yer alan "%100 Öyküler" şunlar: Kaybolmayan İnsanlık REŞAT ENİS * Bırakılmış Bir Resim Gibi FERİDUN ANDAÇ * Fikrimin Kara Deliği SADIK YEMNİ * Engin VİLDAN CEYHAN * Hafıza Ormanı AYDAN SELMAN * Neçare HALİL GÖKHAN * Sarı Işık ŞİRİN PARKAN * Yol DİDEM ELİF * Mayısta En Güzel Renk ÖZLEM TÜM * Kırkikindi Yağmurları ÖZLEM GÜZELHARCAN * Şiir Kitabı EMİNE EBRU * Geçmişe Mektup MEHMET SIRRI AYGÜN * Keşiş Kral HALİL CİBRAN * Reform Girişimi AUGUST STRINDBERG * Sürpriz STIG DAGERMAN Bilgi için: http://www.kafekultur.com/icerik/85/anlatici

Sevgili Genç Yazar

Sevgili Genç Yazar Bir Kafekültür Yayıncılık ® yayını olan ANLATICI dergisinin yılda 3 kez vermeyi vaat ettiği Anlatıcı ÖZEL SAYI'nın 2020 ilk sayısının konusu GENÇ Edebiyatçılar ve onların yayınlanmamış öyküleri. Bu "gönüllü ohal" günlerinde daha çok yazmaktan daha güzel onların yayımlandığı görmek olamaz mı? Yaş alt üst sınırı olarak "liseliler-üniversiteliler " ve tüm yaşıtları olarak belirle diğimiz bu özel sayının tabii ki en büyük hedefi ve ödevi edebiyatın geleceği. Bu anlamda mesajımızı ilgili genç yazarlara iletmenizi veya bu sınıflamaya uygunsanız bu özel sayıya katılmanızı özenle rica ediyoruz. iletisim@kafekultur.com e-posta adresine eserlerinizi iletebilirsiniz. Son katılım tarihi 15 Haziran 2020'dir. Gönderilen öyküler dergimizin editörü tarafından incelenip seçilecek ve öyküsü yayımlanan genç yazarlarımıza ANLATICI Özel Sayı 01 e-kitap ve basılı versiyonuyla armağan edilecektir. Geç kalmayın. İlgililere duyurulur. Sevgilerimizle. #evdeka

Tek Derdi Para

TEK DERDİ PARA-Didem Elif Bir yıl geçti, belki de biraz daha fazla. Tam olarak da bilmiyorum aslında çünkü ben öyle gün saymıyorum koğuştaki diğer arkadaşlar gibi. Zamanı geri ya da ileri alamadıktan sonra ne önemi var ki. Burdayım işte. Cezamın süresinin hesabını hiçbir zaman yapmadım bu yüzden de. İşledik bir suç, sonuna kadar çekeceğiz elbette. Birkaç gün geçsin koğuşa alış hele bir. Artık hangisinden olacağının kararını sen verirsin. Gün sayanlardan mı olacaksın yoksa benim gibi boşverip bırakanlardan mı? Bir daha da bana, ne kadar daha buradasın abi, diye sorma yani? Ama öbür soruna cevap vereyim. Birini öldürdüm ben. O yüzden burdayım. Benim sayemde karım artık yaşamıyor. Aşk cinayeti yani. Ne yalan söyleyeyim gerçekten çok sevmiştim zilliyi. Tam bir kafa ütüleyiciydi, insanı yıldırırdı, hatta bunaltırdı, huysuzlukları inan ki bıktırırdı. Yine de ondan vazgeçemezdim. İki yaşında bir çocuk olduğunu düşünüp; her yaptığına katlanır, usul usul sevmeye devam ederdim. O yüzden on